“`html
İstanbul’da Genç Tıp Fakültesi Öğrencesi Ahmet Yasin’in Sağlık Mücadelesi
İstanbul’da yaşayan 21 yaşındaki tıp fakültesi birinci sınıf öğrencisi Ahmet Yasin Sarıçiçek, doğum günü kutlaması sırasında yüksek ateş ve baş ağrısı şikayetiyle acil servise başvurdu.
DOĞUM GÜNÜNDE ANİ HASTALIK
Hastanede yapılan muayenede soğuk algınlığı tanısı konulan Yasin, antibiyotik tedavisiyle taburcu edildi. Ancak durumu hızla kötüleşen genç öğrenci, tekrar hastaneye gittiğinde yapılan testler sonucu herpes virüsüne bağlı ensefalit teşhisi aldı ve entübe edilerek yoğun bakıma alındı.
52 gün süren yoğun bakım sürecinin ardından, solunum yollarında gelişen darlık nedeniyle oldukça zorlu bir ameliyatla sağlığına kavuşan Ahmet Yasin, alanında uzman Prof. Dr. Sina Ercan ve ekibinin başarılı müdahalesi ile yeniden nefes almayı başardı.
PROF. DR. SİNA ERCAN: AMELİYAT SÜRECİ ÇOK ZOR GEÇTİ
Ahmet Yasin Sarıçiçek’in durumunu değerlendiren Prof. Dr. Sina Ercan, ameliyatın karmaşıklığını şu sözlerle ifade etti:
“Hastamı ilk gördüğümüzde, entübasyondan kaynaklanan darlığın son derece kritik bir bölgede olduğunu fark ettik. Ses tellerine çok yakın bir yerde bulunuşu nedeniyle ameliyatın zorlu olacağını biliyorduk. İlk tomografilere göre durum iyi görünse de, operasyon sırasında daha ağır bir tablo ile karşılaştık. Gırtlak bölgesindeki kıkırdak yapılar ciddi hasar görmüştü ve onarım için sağlıklı dokular bulmak neredeyse imkânsızdı. Bu sebeple gerçekleştirilen dikiş işlemleri tutmayınca, tekrar baştan işleme girmek zorunda kaldık. İkinci bir şansımız olmaması da bu işlemi daha da zor hale getirdi.”
‘AMELİYAT SONRASI SÜREÇTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER VAR’
Ameliyat sonrası darlığın yeniden oluşmasını engellemenin büyük bir risk taşıdığını belirten Prof. Dr. Ercan, “Bu tür vakalarda en büyük tehlike, iyileşmeyen bir darlığın tekrar baş göstermesidir. Eğer eklediğimiz bölgede yeni bir daralma olursa, başka cerrahi müdahale şansımız kalmayabilir. Bu nedenle, hastanın zayıf dokularının zorlanmadan iyileşmesini sağlamak için koruyucu bir trakeostomi açtık. Bu süreçte aldığımız bu kararın doğru olduğunu, trakeostomiyi kapatma şansımız doğduğunda anladık. Yaklaşık üç hafta sonra bu işlemi gerçekleştirdik ve ameliyat alanı sorunsuz bir şekilde iyileşti” şeklinde konuştu.
‘YANLIŞ MÜDAHALELER DARP EDİCİ SONUÇLAR DOĞURABİLİR’
Sarıçiçek’in ameliyatının dikkatle planlanması gerektiğini vurgulayan Ercan, yanlış cerrahi müdahalelerin durumu daha kötü hale getirebileceğini ifade etti: “Nefes borusundaki daralma kritik bir noktadaydı. Kıkırdak yapılar tamamen tahrip olmuştu. Bu aşamada doğru tedavi yöntemini belirlemek son derece önemlidir. Yanlış uygulamalar, özellikle ses tellerine yakın bölgelerde, sorunu daha da ağırlaştırabilir. Bizim en büyük hedefimiz, hastanın nefes alma, konuşma ve ses fonksiyonlarını koruyarak sağlıklı bir iyileşme sağlamaktı. Şükür ki süreci başarıyla tamamladık” dedi.
SARICIÇEK: HAYAT KALITEM DÜŞTÜ
Yaşadığı zorlu süreci paylaşan Ahmet Yasin Sarıçiçek, “Birçok tedavi yöntemi denendi, iki kez balon dilatasyonu ameliyatı geçirdim ama yeterli olmadı. Solunum sorunlarım giderek artıyordu ve bu durum hayat kalitemi ciddi şekilde etkiliyordu. Normal yürümek, derslerime odaklanmak ve günlük aktiviteleri gerçekleştirmek bile zorlaşmıştı. Nihayetinde Sina Hocam’a ulaşabildim” ifadelerini kullandı.
‘İLK GÖRÜŞMEMDE GÜVEN DUYDUM’
Ameliyat kararı alma sürecini anlatan Sarıçiçek, doktoruna duyduğu güveni şu sözlerle dile getirdi:
“Sina Hocam beni ilk gördüğünde, ‘Ben bu durumu çözeceğim’ dedi. O an onun güvenilir ellerde olduğumu hissettim. Acil olarak ameliyata alındım ve sonrasında sağlığıma kavuştum. Artık rahatça nefes alabiliyor, hayatıma devam edebiliyorum ve eğitimime odaklanabiliyorum. En önemlisi sağlıklı bir nefes alma yeteneğim geri döndü ve bu durum beni gerçekten çok mutlu ediyor. Bunu tamamen Sina Hocam’a borçluyum.”
‘AMELİYAT ÖNCESİNDE ENDİŞELER GİDERİLDİ’
Sarıçiçek, ameliyat öncesindeki kaygılarını paylaşarak, “Ameliyat öncesinde büyük korkularım vardı. ‘Tekrar nefes alabilecek miyim?’ diye düşünüyordum, çünkü gerçekten çok zor bir durumdaydım. Ama kendimi güvenli ellerde hissediyordum. Ameliyattan uyandığımda, ilk fark ettiğim şey, yeniden nefes alabilmemdi. O an tüm endişelerim sona erdi ve gerçek yaşamıma geri dönebildim” şeklinde konuştu.
‘SİNA HOCAM BENİM İDOLÜM’
Tıp fakültesinde eğitimine devam eden Ahmet Yasin, yaşadığı bu olayı motivasyon kaynağı olarak gördüğünü belirtti.
Sarıçiçek, “Öğrenmeyi ve gelişmeyi çok seviyorum. Eğitim hayatım benim için oldukça mühim. Umarım bir gün ben de bir doktor olacağım. Tıp okumak benim için bir tutku ve başarılı bir doktor olmak adına tüm gayretimi göstereceğim. Sina Hocam bana çok büyük bir destek verdi ve hayatıma yeniden yön verme konusunda bana inandı. İleride onun gibi insanların hayatına dokunan bir hekim olmak, benim hayalim. Kendisine sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.
BABA İLHAN SARIÇİÇEK: HASTALIĞI DOĞUM GÜNÜNDE BAŞLADI
Ahmet Yasin Sarıçiçek’in babası İlhan Sarıçiçek, oğlu ile yaşadığı süreci şu sözlerle aktardı:
“Oğlumun hastalığı, doğum gününde arkadaşlarıyla eğlenmeye gittiği gün patlak verdi. Akşam eve geldiğinde baş ağrısından şikayet etti. Ateşi yükselince hemen hastaneye kaldırdık. İlk muayenede basit bir soğuk algınlığı olduğu düşünülerek antibiyotik tedavisi uygulandı, ancak gece durumu kötüleşince tekrar hastaneye gitmek zorunda kaldık. Yapılan testlerle herpes virüsüne bağlı ensefalit tanısı konuldu ve oğlum yoğun bakım sürecine alındı. 28 Ocak’ta başlayan bu süreç, 22 Nisan’a kadar sürdü. 52 gün boyunca entübe edildi ve yoğun bakımda kaldı. Daha sonra servise alındığında taburcu oldu, ancak sorunlar tam olarak bitmedi.”
‘5-6 AY BOYUNCA NEFES ALMAKTA ZORLANDI’
Ahmet Yasin’in eve döndükten sonraki nefes alma sorunlarını aktaran baba İlhan Sarıçiçek, “Asıl sorun nefes alabilmesiydi. Temmuz ayına kadar, yani yaklaşık 5-6 ay sürdü. Fizik tedavi ihtiyacı oluşmasına rağmen nefes darlığı nedeniyle bu bile olamadı. Günlük hayatında zorluk çekiyordu. Farklı doktorlara başvurduk ama kesin bir çözüm bulamadık. Nihayetinde Sina Hocamıza ulaştık” dedi.
‘HAYATIMIZ ZORDU; BUGÜN MİNNETTARIZ’
Baba Sarıçiçek, süreçte yaşadıkları korkuları şu şekilde dile getirdi:
“O dönem bizim için oldukça zor zamanlardı. İlk muayenede, Ahmet Yasin’in nefes borusunun %90-95 oranında tıkalı olduğunu öğrenmiştik. O kadar kritik bir noktadaydı ki, sadece balgam veya tükürükle bile boğulma riski bulunuyordu. Hızla hastaneye yatırılıp sabah ameliyata alındı. Endişeliydik ama Sina Hocamızın güven verici yaklaşımı, süreci daha az korkulu geçirmemizi sağladı.”
‘BUGÜN MUTLUYUZ, MİNNETTARIZ’
Ameliyat sonrası durumu hakkında konuşan baba, oğlunun sağlığına kavuşmuş olmasının kendileri için bir mutluluk kaynağı olduğunu ifade etti:
“O zor günleri tekrar yaşamak istemiyoruz. Gerçekten ağır bir dönemdi. Evladım, 20 yaş gününde ciddi bir hastalık geçirdi. Spor yapan, sağlıklı bir gençken aniden böyle bir durum yaşamak her birimiz için şok oldu. Ancak şu an geldiğimiz noktada, Ahmet Yasin yeniden sağlığına kavuştu ve hayatına devam ediyor. Emeği geçen herkese bitmez bir şükran duyuyoruz.”
“`
More Stories
Gaziantep’te Öğrencilerden Gazze’ye Destek Sergisi
Hırsızlık Şüphelisi Afyonkarahisar’da Yakalandı
Kadınlar Günü Kutlaması